8 Haziran 2011 Çarşamba

Marcela: Güzelliğin Savunması

Cervantes'in ünlü romanı Don Kişot'ta, kendisine aşık olan çobanın intihar etmesi üzerine suçlanan köylü güzelinin güzellik savunması:

''Ey Ambrosio! Söyledigin şeylerden hiçbiri için gelmedim. Kendimi savunmaya geldim; çektikleri acılar ve Grisostomo'nun ölümü yüzünden beni suçlayan herkesin, ne kadar mantıksız davrandığını anlatmaya geldim. Burada olan herkese yalvarıyorum, dikkatle dinleyin beni; zaten aklı başında kimseleri doğru bir şeye inandırmak için ne fazla zaman gerekecek, ne de fazla söz.

Söylediğinize göre, tanrı beni güzel yaratmış, öyle yaratmış ki; güzelliğimden etkileniyor, elinizde olmadan beni seviyorsunuz. Bana gösterdiğiniz sevgiye karşılık olarak da diyorsunuz ki, hatta istiyorsunuz ki, ben de sizi sevmek zorunda olayım. Tanrı'nın bana verdiği anlayış gücüyle, güzel olan her şeyin sevilebileceğini biliyorum; ama güzel olduğu için sevilenin, kendisini seveni, sevildigi için sevmek zorunda olmasını anlayamıyorum.. Üstelik güzeli seven çirkin de olabilir, çirkin olan da sevilmemeye layık olduğuna göre, 'guzel oldugun için seni seviyorum, çirkin olduğum halde senin de beni sevmen lazım.' demesi, çok saçma olur. Ama güzellikler eşit olsa bile, sırf bu yüzden isteklerin de eşit olması gerekmez; her güzellik aşık etmez; bazılarına bakmaktan hoşlanılır ama istek uyandırmazlar; her güzellik aşık etse, istek uyandırsa, kalpler karmakarışık olur, yolunu şaşırır, nerede duracaklarını bilemezlerdi: çünkü sayısız güzel insan oldugundan, istekler de sayısız olurdu. Oysa derler ki, gerçek aşk bölünmez, kendiliğinden olur, zorla olmaz. Madem öyle, ki ben böyle olduğunu düşünüyorum, niye benim, sırf sevdiginizi söylüyorsunuz diye, zorla sevmemi istiyorsunuz?

Söyleyin, tanrı beni güzel degil de çirkin yaratmış olsaydı, beni sevmiyorsunuz diye size sitem etmeye hakkım olur muydu? Üstelik şunu da düşünmeniz gerekir ki, sahip olduğum güzelliği ben seçmedim; onu bana olduğu gibi tanrı bahşetti, ben istemedim, ben seçmedim. Tıpkı yılan, onunla öldürse bile, tabiat vermiş olduğu için, sahip olduğu zehir yüzünden suçlanamayacağı gibi, ben de güzel olduğum için azarlanmayı hak etmiyorum. Şeref ve meziyetler, ruhun süsüdürler, onlar olmazsa, beden güzel olsa bile, güzel görünmemesi gerekir. Dürüstlük, bedeni ve ruhu en çok süsleyen, güzelleştiren meziyetlerden biriyse, güzel oldugu için sevilen kişi, sırf kendi zevki uğruna bu meziyetini kaybettirmeye uğraşan kişinin isteğine boyun eğerek, niçin bu meziyetini kaybetsin?

Ben hür doğdum ve hür yaşayabilmek için, kırların ıssızlığını seçtim. Görünüşümle aşık ettiklerimi, sözlerimle yanılgıdan kurtardım. İsteği besleyen eğer umutsa, ben ne Grisostoma'ya, ne başkasına umut verdigime göre, onlardan herhangi birini, benim salimliğim degil, kendi ısrarı öldürdü denebilir..

Ben ona umut vermiş olsam, riyakarlık etmiş olurdum; memnun etmiş olsam, iyi niyetime ve kararlarıma aykırı davranmış olurdum. O, uyarıldıgı halde ısrar etti, kendisinden nefret edilmediği halde umutsuzluğa kapıldı.şimdi onun ıstırabının suçunu bana yüklemek doğru olur mu?

Aldatılmış olan yakınsın; verilen umutların, vaatlerin boş çıktığını gören, umutsuzluğa kapılsın; kışkırttığım biri varsa, söylesin; kabul ettigim biri varsa övünsün; ama söz vermediğim, aldatmadığım, kışkırtmadığım, kabul etmediğim kimseye karşı zalimlikle, katillikle suçlamayın beni. Tanrı bugüne dek benim alın yazımda sevmemi istemedi; seçerek sevmemi düşünmek ise söz konusu değil. Bundan böyle şunu bilin ki; biri benim için ölecek olursa, kıskançlıktan ya da bahtsızlıktan ölmüş olmayacak; çünkü kimseyi sevmeyen, kimseyi kıskandıramaz; yanılgıdan kurtarmak aşağılamak değildir.

Benim, bildiğiniz gibi kendi servetim var. Başkalarının servetinde gözüm yok; hürriyete düşkün bir mizacım var, baskıdan hoşlanmıyorum; ne kimseyi seviyorum, ne de kimseden nefret ediyorum. Şunu aldatıp, bunu kışkırtmıyorum; şununla alay edip bununla eğlenmiyorum. Benim istediklerim bu dağlarla sınırlı.. Bu sınırı sadece, gökyüzünün güzelliğini seyretmek için aşıyorlar, ki bu da, ruhun ilk barınağına doğru adım atmasıdır..''

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder