7 Haziran 2011 Salı

Bipolar Bozukluk Üzerine..

Bundan muzdarip insanların hastalık tanısı konduktan sonraki ilk hislerinin suçluluk ve değersizlik olması muhtemel. (eğer depresif dönemlerinde iseler) Manik dönemlerinde bu teşhis koyulmuş ise; sinirlenebilirler. Kendilerine bir şekilde bozukluk yaftası konulmuş olması onları ciddi oranda tetikleyip sinirlendirebilir. Ayarı ve dengesi ellerinde olmayan aşırı bir özgüvenle buna karşı çıkabilirler.

Suçluluk ve değersizlik hissi yersizdir. Zaman zaman epileptiklerin kullandığı bazı ilaçları kullanmalarının nedeni beyinlerinde paroksismal(iletisel) bir bozukluğa sahip olmalarıdır. Burdan da anlaşılacağı gibi; bu ne çevresinde onu sevenlerin, ne de kendisinin suçudur. Belki hayatı boyunca yaşadığı ve tedavi edilemeyen veya yanlış tedavi edilen major depresyonların toplamıdır ama asla tek bir suçlu durum veya kişi yoktur. O nedenle buna sinirlenmek ve kendine yakıştıramamak da yersizdir. Şu "ben manik depresifim" diye ortalarda gezen ve dikkat çekmeye çalışan gençleri tenzih ediyorum elbette. Onlar bu tip tanılara bu bahsettiğim tepkileri vermeyeceklerdir. ki zaten büyük ihtimalle manik depresif değillerdir.

Hassas insanların bu rahatsızlığa meyili daha fazla olabilir. Bu tamamen benim teorim, kendimden başka dayanağım yok. Bunu da şurdan çıkarıyorum; empati yeteneği fazla gelişmiş ve insansever bir insanı 10 senelik durmak bilmeyen zorlukların ve iniş-çıkışların içine bıraktığınız zaman, geçirdiği ve kendi kendine atlattığı(ya da atlattığını sandığı) depresyonların da sayısı arttıkça, zaman içinde hem beyindeki kimya değişecek/bozulacak; hem de duyguları zaten normal ölçüde yaşayamadan büyümüş bir birey olarak bu bozuk kimyadan haddinden fazla etkilenecektir. Gittikçe kirlenen bir su düşünün. bu insanların zihinleri su gibidir ama sağdan soldan topladıkları çamurları ve tortuları da sürüklerler. zaman zaman tortular bir yerde durur ve bekler. Su berrak akarken onlardan hızlı ve temiz akanı, onlardan enerjiği yoktur. Ne zaman ki birikmiş tortular bariyerleri yıkıp suyu yeniden bulandırırlar, işte bu sefer de düşüncelerin ani bulanmasıyla kalbe eski bütün tortular çöreklenir. İşin kötü tarafı -özellikle yanlış tedaviler sonucu büyümüş bir bipolar bozukluk- bu tortular gittikçe artar çünkü birikimli yol alırlar. çoğala çoğala.

Benim anladığım, okuduğum ve gözlemlediğim; bu insanlar canavar değillerdir. yalnızca ellerinde olmayan -bu konuda ciddiyim, ellerinde değildir bu akışlar- nedeniyle sonradan kendilerinin de üzüldüğü davranışlar sergileyebilirler. ve emin olun sizi üzdüklerinden çok daha fazla üzülürler. fevri davranışları vardır. Ve yine fevri pişmanlıkları.. Kendine dönüşler, suçlamalar, tortularla mücadele, değersizlik hissi.. Hoop başa dönerler.

Bipolar bozukluktan muzdarip insanlara ilk tavsiyem farkındalık ve kabulleniş. Nefret ediyorum farkındalık lafından artık (bitakım şahsi nedenlerle) ama burada gerçekten elzem. büyük faydası olduğuna inanıyorum. Çünkü bipolarlar fazla fazla düşünen insanlardır. Bu düşüncelerinin içinde kendileri de nasibini alır. Özeleştirinin gözünü çıkarırlar ve bu depresif dönemde müthiş bir değersizlik hissine dönüşeceği için, burada biraz fren gerekir. Bilsinler ki bu kesinlikle ve kesinlikle onların suçu değil. Onların suçu ancak durumlarını reddetmek olur. Her şey daha da çetrefilli ve zor hale gelir.

Yakınlarında onları yürekten seven insanlar varsa, hatta tek bir insan, bu onlara yeter de artar bile. iradeyi etkileyebilecek güçte bir rahatsızlık olduğundan, ani manevraları yakınların da kavrayabilmesi şart. bu elbette yakınlarına da bir sorumluluk yüklüyor ama zannedildiği ve bahsedildiği kadar zor değil bu anlattıklarımı başarmak ve sağlıklı güzel bir hayat sürebilmek. Çoğu yorumu okudum, "asla düzelmeyen bir hastalıktır" deniyor. Bense görüyorum ve artırıyorum. O müthiş hızlı ve güzel akarsuyu mümkün mertebe berrak tutabilirseniz eğer, çok güzel şeyler üretir, yaratırsınız. Çok güzel sever, sevilirsiniz. Duygularınız default olarak x10 büyüklükte olduğundan, bunun güzel yanlarını yaşamanız da mümkün. Ve harika.

En güzel ilacı anlayış. Hem hastanın kendine karşı anlayışı, hem de onu sevenin/sevenlerin. Bi yandan da düşünüyorum, bipolar tanısı konmamış ama türlü türlü çekilmezliği olan insanları. Mesela adam çok şerefsiz ama ruhsal açıdan sağlıklı. Yani topluma göre sağlıklı tabi, bana göre değil. Ya da biri var diyelim ki; sürekli dedikodu yapıyor, fitne fesat koyuyor, işte nebileyim öbürüne çelme takıyor falan.. ama sağlıklı? Yani öyle diyorlar. İşte böyle düşününce de şu anlayış dediğim şey külfetten ziyade güzel bi şeye dönüşüyor. Süreci ve neticesi güzel. burdan bipolarlar şerefsiz değildir genellemesine varmıyorum elbette ama, demek istediğim hastalık adı konmayan ama hastalık olan milyonlarca şey var toplumda. Hal böyleyken; bu insanlara önyargıyla yaklaşmak ve acımasızca eleştirmek haksızlık gibi görünüyor bana.

Bipolar bozukluk sahibi yakınlarına da ufak bi trick: sanırım bu rahatsızlıktan muzdarip sözlük yazarlarının iniş ve çıkışlarını entry trafiğinden/içeriğinden anlamak mümkün. Birisi Ekşi Sözlük'te demiş hatta manik dönemde uçurulmuştur hepsi, sözlükte kalmamışlardır diye. Baya güldüm. Ama ben aramızda olduklarını biliyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder